Kurtarıcımız Su

Yaşam kaynağı su, özellikle yazın ortaya çıkan ciltte gerilme, kaşıntı, pul pul dökülme ve sivilce gibi sorunlarla baş etmede en büyük yardımcı. Ancak tüketilecek suyun mikrobiyolojik yönden içmeye uygun olması ve ağır metallerden arındırılmış olması gerekiyor. Güneşin yaydığı UHV ışınlarına maruz kalan ve denizin tuzuyla yıpranan cilt, bol su tüketiminin ardından yenileniyor.

Su ihtiyacı kişiden kişiye farklılık gösterse bile sıcak havalarda nem dengesinin korunması için daha fazla suya ihtiyaç var. Bu yüzden susamayı beklemeden su içmek gerek. Her öğünde ve öğün aralarında bir bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin. İdrar renginizin koyu olması, vücudun susuz kaldığını gösterir. Su tüketimini cazip hale getirmek için bir parça tarçın kabuğu kullanabilirsiniz. Buzlukta dondurulan limon kabukları da iyi bir alternatif. Suyun içine bütün bir çilek atmak ve sürahiyi her zaman göz önünde bulundurmak  da olabilir. Siyah çay yerine rezene, melisa ve meyve çaylarını da deneyebilirsiniz.

Bu arada cilt sağlığını etkileyen en büyük faktörlerden biri de şüphesiz beslenme. Dengesiz beslenme ciltte yağlanma, akne ya da matlaşma gibi sorunlar yaratıyor. Bu konuda yapılması gerekenler aslında oldukça keyifli. Doktorlar süt ürünleri tüketin ve nar yiyin diyorlar. Günde bir nar ya da bir bardak nar suyu cilde parlaklık ve nem kazandırıyor, ince çizgilerin azalmasına destek sağlıyor.