Kadın ve Erkek Arasında Sosyal Zihin Farklılıkları
İki cins arasındaki zihinsel farklılıklar, gündelik olaylara biraz dikkatle baktığımızda hemen kendini gösterir. Mesela “trafik canavarları” dediğimiz tiplerin daha çok erkekler arasından çıktığını, ama park yeri kazalarını en çok kadınların yaptığını genel olarak biliriz. Kadınların arabaları geri geri ve geri paralel park etmede başarısız olmaları, onların beyinlerinden kaynaklanır.
Mekândaki algı becerisi, beyinde cismin uzaydaki yerini |algılamayla ilgilidir. Kadınlarla erkeklerin zihinsel farklarını anlatan bir test vardır: tyna Testi. Bu testi yapmak için sağ omuza hafif bir cisim koyulur, kişi aynanın karşısına geçirilir. Cismi alması istenir. Erkekler bir-iki hamlede cismi alırken, kadın önce elini diğer omuza götürür ve ancak üç-dört hamleden sonra cismi alır.
Yine dokunma duyusu da, cildi erkeklere nazaran yumuşak ve duyarlı olan kadınlarda daha fazladır. Kız çocukları da dâhil olmak üzere kadınlar, kendi vücutlarına dokunmayı severler. Cinsel arzularının erkeğin fiziksel temasıyla artması, orgazmın geç olmasının bir nedenidir. Ayrıca kadınların koku ve tat alma duyguları erkeklere göre I daha gelişkindir. Hatta gebelik ve âdet dönemlerinde bu duyuların hassaslaştığı bilinir.
Kadınların empati [eş duyum] yeteneklerinin daha üstün olduğunu, bu nedenle de şefkatli olduklarından, acıma hislerinin belirginliğinden söz etmiştik. Duygusal zekâlarının daha yüksek olması anlamına gelen bu durumun biyolojik bir açıklaması da vardır. Oksitsin hormonu, sakinlik ve yumuşaklık veren bir hormondur. Testosteron yükseldiğinde bu hormon azalır.
Erkeklerin aksiyon filmlerini, marşları sevmesi, defalarca seyrettiği hâlde aynı zevki alabilmesi, kadınların romantik filmleri defalarca seyredip gözyaşı dökebilmeleri de biyolojik bir alt yapıya bağlıdır.
Disleksi [okuma güçlüğü], dikkat eksikliği, hiperaktivite bozulduğu, hastalıkların görülme sıklığı erkek çocuklarında kızlara göre üç-dört misli yüksektir. Aynı şekilde kekemelik gibi konuşma güçlükleri erkelerde belirgin şekilde daha fazladır. Buna karşılık kadınların depresyon gibi ruhsal hastalıklara erkeklerden daha çok yakalanmalarının, beyindeki alt yapıyla ilgisi büyüktür. Bu durum, zihinsel farklılıktan kaynaklanmaktadır. İntihar girişimi kadınlarda daha fazladır, ama girişimin ölümle sonlanması erkeklerde belirgin şekilde daha yüksektir.
Kadınların süreçle, erkeklerin sonuçla daha çok ilgilendiği bilinir. Hatta cinsellikte bile erkek ilk defa orgazma girer: Biri boşalma olduğunda, ikincisi partneri övdüğünde. Erkek cinsel performansı ve sonucu önemser, kadın sevilmeyi önemser. Olgun kişiler karşı tarafın duygularını anladıkları için psikolojik ihtiyaçları vermeyi başarırlar ve iki tarafı mutlu eden birliktelik oluşur.
Kadının tahmin yeteneği, sevgisi, ayrıntıyı fark etmesi, erkeğe göre daha öndedir. İletişimde erkekler bilgi alış verişini önemserken, kadınlar paylaşarak yalnızlık duygusunu azaltmayı öne alırlar. Bu sebeple erkekler duygusal ihmale daha yatkındırlar.